Karma İnsan

Navigasyon Menüsü

  • Ana Sayfa
  • Karma İnsan Ne Demek?
  • Karma Sözlük
  • _Lugat
  • _Elsine
  • _İştikak
  • _İktibas
  • Yazı Serileri
  • _Eğitim - Öğretim
  • _Kitaplar ve Şiirler
  • _İz Bırakanlar
  • _Video Oyunları
  • Ekip
  • İletişim
  • Takipte kalın

Teknolojide "fiziksel" yetersizlik

nbsas nbsas 0 yorum
Her gün, her saat hatta her dakika internete milyonlarca baytlık veri yükleniyor, taşınıyor, tüketiliyor. Hindistan'dan Rusya'ya, ABD'den Japonya'ya neredeyse her ülkede bu işlemler gerçekleştiriliyor. Ancak bu işlemlerin dünya çapında müthiş alıcı-vericiler sayesinde "kolay" bir şekilde yapıldığını düşünmeyin.


Elle tutulamayan bu veriler havada, karmaşık bir düzende, seyahat ediyor gibi gözükse de durum böyle değil. Teknoloji, fiziki şartlardan tam anlamıyla soyutlanamaz, en azından şiimdilik...


Bu yazıda, neredeyse herkesi kendine hayran bırakan teknolojinin, aslında fiziksel anlamda sıkı sınırlara sahip olduğunu ve bu sınırlardan birkaçını anlatmaya çalışacağım.
 
Su altı kabloları
Pasifikte bir su altı kablosu döşenirken


Yazının girişinde bahsettiğim konu olan su altı kabloları, dünya çapındaki iletişimin %99'unu sağlamaktadır. Mantığı oldukça basit: Kıtaları ve bittabi ülkeleri birbirlerine bağlamak için çekilen kablolar...

Örnek üzerinden gidelim: Telefonunuzdaki bir fotoğrafı bilgisayarınıza aktarmak istediğinizi varsayalım. En basit şekilde bu bağlantıyı; telefon ile bilgisayar arasındaki bir kablo ile kurarsınız. Kablo, verileri "somut" yani kaba bir görülebilirlik içinde aktarır.

Ancak denizaşırı bir ülkedeki arkadaşınıza da bahsi geçen fotoğrafınızı göndermek  isteyebilirsiniz. Bunu yani kablosuz veri transferinin birçok yolu var. Biz e-posta yolunu ele alalım. Telefonunuzdan arkadaşınızın posta adresine, fotoğrafınızı e-posta ile gönderdiğinizi varsayın. İşte burada bir kopukluk bulunmakta: Fotoğrafınız oraya nasıl geldi?
Dünyadaki su altı kabloları

Bu kısımda, genelde, su altı kabloları devreye giriyor. Siz "gönder"e bastığınızda bağlı olduğunuz internet sağlayıcısı veriyi alıp kara yolu üzerinde gidebileceği en uç noktaya taşır. Sonrasında okyanus veya deniz altındaki fiberoptik kablolar geriye kalan işi benzer bir şekilde devam ettirir. Yol tamamlandığında ve birkaç prosedür daha tamamlandıktan sonra fotoğraf arkadaşınızın önüne gelmiştir.

Oldukça basit olan bu fiziki transfer beni ilk başta hayal kırıklığına uğratmıştı. Belki aynı şey sizin için de geçerli. Açıkçası daha farklı bir sistem beklemekteydim. Ancak üzerine düşününce bu sistemin, şu an elimizdekinin  "en iyisi" olduğunu görüyoruz. İnternet, şimdilik, çok geniş bir fiziksel ağın ürünü durumunda.

USB Flash bellekler


İlk çıktığı zaman, taşıyabildiği veri boyutuyla, bir efsane gibi dillerde dolanan usb flash bellekler günümüzde fiziksel engellerle karşı karşıya. Elbette bu bellekler; atası, disketlere nispeten bir hayli fazla veri taşıyabilen ve bir serçe parmağı boyunda olan kullanışlı bir donanım. Ancak son örneklerinde bu engeller çok bariz bir şekilde görülmekte.
Yukarıdaki fotoğrafta da görebileceğiniz üzere bellekğin veriyi tutan kısmı oldukça küçük bir boyuta sahip. Ancak aktarımı sağlayan usb girişi onun 3 katı kadar. Günümüzde standart halini alan bu veri aktarımı yöntemi, bellek boyutu
ne kadar küçülürse küçülsün donanım boyutuna kesin bir sınır getirmekte.

Aslında bu iyi bir durum. Öyle ki bu haliyle bile elde zor tutulurken bundan daha küçük bir bellek bu işi daha da zorlaştıracaktır.

Hologramlar

Şu aralar "hala" bir bilim-kurgu ürünü olan hologramlar da fiziksel engellerle karşılaşmakta. Öyle ki hologramlar hala projeksiyon mantığıyla geliştirİlmeye çalışılmakta.

Projeksiyonların temel mantığında ışığın optik sayesinde yansıtıcı özelliğe kavuşması buunmaktadır. Yansıtmak ise asgari üç elemanla başarılabilir: Yansıtıcı, yansıtılan ve (yansıtılan) yüzey. İlk iki elemanın şu anda hologram için sağlanılabilir durumda olduğu söyleniyor. Ancak üçüncü eleman yani yüzey bu işi farklı kılacak olan şey.

Hologram teknolojisinde prizmatik bir deneme - Halo/Cortana

Sorun şu: Hologramlar tam olarak bir yüzeyde bulunmuyor, havada süzülüyor. Bu anlamda görüntünün yani yansıtılanın havada asılı kalması gerekiyor. Bu da havanın bir yüzeye dönüştürülmesi anlamına geliyor. 2D veya 3D farketmez bu sorun hologramların her yerinde.

Projeksiyon mantığında bulunan yüzey elemanı için birkaç deneme (su buharıyla, jöleyle, prizma şeklinde camlarla) yapıldı. Ancak başta da bahsettiğim gibi bu, havanın "yüzey" haline getirilmesi ile aynı şey değil.

Son birkaç söz
Bahsettiğim bu üç alan, engellerle karşılaşılan alanlardan sadece birkaçı. Elbette ileride bunlar aşılabilir. Hem de şu anda aklımıza hiç gelmeyen bir şekilde... Sadece zamanının gelmiş olması lazım.

Son teknoloji bir Kuantum Bilgisayar (bir kısmı)

İlk "yerel" telefonun icadı ile "Keşfedilecek daha ne kaldı ki?" sorusu bilim insanlarının konuşmalarına kadar sıçramıştı. Bu konuşmalar 19. yüzyılın sonlarında yapıldı ve görüyoruz ki keşfedilecek daha çok şey varmış.

Yalnız bu "yeni" keşiflerin, bahsi geçen konuşmalarda yer alanlar tarafından yapılmadığını eklemek gerekir. Bunlar, yani insanlığa katkıda bulunan keşifler, meraklarını yitirmeyen gerçek kaşifler tarafından keşfedildi, icat edildi.

"Meraklılık", insanlık için olduğu sürece, medeniyeti ve bittabi insanlığı daha ileriye taşımaya devam edecek.

-nbsas-




Bu gönderiye ait etiketler:

fiziksel flash bellekler hologram hologram teknolojisi internet kuantum medeniyet nbsas su altı kabloları teknoloji teknolojide fiziksel yetersizlik usb yetersizlik



Facebook'ta PaylaşTwitter'da paylaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İlgili Gönderiler

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Öne çıkanlar

  • Tazı ile Mazı (Şiir) - Ekim 2018
    Bir döngü imiş hayat, sonu başı belirsiz Sicim sarılır çubuğa, zamanı örer usulca Bilir ve susar tazı çözülecek bir gün bu örgü, da...
  • Hoşgörü
    Hoşgörü; her kapının anahtarı, her düğümün çözümüdür. O olmasaydı, insanlarla,  Hobbes'un Leviathan'ı bile başa çıkamazdı.
  • Alegori ve sembolizm
    * Edebiyat, alegorik eserler olmadan düşünülemez. Eğer bu ikisi ayrılırsa edebiyat değersiz bir yığın haline gelir, alegori ise yersiz y...
  • Bilgilendirme - Karma İnsan© site-blogunun mobil uyumluluk iyileştirmeleri
    Merhabalar, Karma İnsan© site-bloğunun mobil cihazlarda pek de sağlıklı görüntülenmediğinin farkındayım. Şu anki tema yalnızca masaüstü...
  • Selamlaşmak
    Selamlaşmak, tek bir tanıma indirgenemez. Çünkü selamlaşmanın kendisi kültürden kültüre farklılık gösterirken tanımı da aynı sayıda değişi...
  • Falaka - Ahmet RASİM <:-:> Kitaplar ve Şiirler Yazı Serisi
    Falaka, Osmanlı İmparatorluğu'nun son zamanlarında, İstanbul'da geçen, yazarın ilk ağızdan gününü yansıttığı, aktardığı bir anı ki...
  • Katmanlar ve Katmanlamak
    Hiç beste yaptığınız oldu mu veya kartpostal gibi resim yaptığınız? Peki ya bilgisayar programı yazdığınız veya herhangi bir yazı yazdığın...
  • Müşteki (Şiir) - Aralık 2018
    Müştekiden müştekiyim Tükense ya kînim Konuşsa ya dîlim Gam bilmez hamım Ben yalnız ben değilim Bin parça yerdeyim Müstağnîden müşt...
  • Manik ve Depresif dönem
    İnsan; yer, içer dolaşır, keşfeder, öğrenir... Muhtelif iş gören bu varlık, her zaman aynı özveri ve hızla işlem yapamaz. Bu, onun bedense...
  • Tespih ağacının gölgesinde (Kitap) - Temmuz 2018
    Yazar: Harper LEE Giriş Eser, Bülbülü Öldürmek adlı eserin bir nevi devamı niteliğindedir. Finch ailesinin çevresinde bulunan olay örg...

CC Licence

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

StatCounter




Karma İnsan ©