İnsan; yer, içer dolaşır, keşfeder, öğrenir... Muhtelif iş gören bu varlık, her zaman aynı özveri ve hızla işlem yapamaz. Bu, onun bedensel değil ruhsal özrüdür.
İnsan, bazen o kadar üretken o kadar çalışkan bir varlığa dönüşür ki bunu muhafaza etmeyi aklından geçiremez. Bunun nedeni insanın çoğu zaman istemediği durumları görmezden gelmek istemesidir. Ancak bu istenmeyen durumlar, insan onları düşündüğü an bilinçaltına atılmıştır. Bu nedenle gerçekleşmesi kaçınılmazdır.
Manik ve depresif dönem nedir?
Demin kısaca bahsettiğim konu; insanoğlunun, içinde bulunduğu, bir nevi kısır döngüsü olan manik-depresif geçişleridir. Şimdi eşleştirme yapalım:
İnsan üretken ve çalışkan ise ==> İnsan "manik" dönemindedir.
İnsan yalnızca tüketip tembellik ediyorsa ==> İnsan "depresif" dönemdedir.
Bu eşleşmelerin yapılmasıyla, tanımlamada bir eksiklik kalmadığını düşünüyorum. Yazının devamında; bu dönemlerin uzunluğuna, dönemler arası geçişlere etkili olan faktörlere ve benzeri başlık altında birkaç konuya değineceğim.
Bu dönemler ne kadar uzundur?
Elbette ki, dönemlerin uzunluğu kişilere bağlıdır yani görecelidir ve değişkendir. Ancak ortalama bir uzunluk belirlemek o kadar da zor değil diye düşünüyorum.
İnsanda manik dönem depresif döneme kıyasla daha az sürer. Zaten aksi bir durum söz konusu olsaydı, insanlık tarihi düz bir çizgi gibi ilerlerdi. Yani tarihte sürekli bir gelişim gözlenirdi. Ancak bu böyle değildir. Ayrıca bunun somut örnekleri günümüzde bulunmaktadır: Piramitler, savaşlar ve dünyada şu anda yaşayan insanlar arasındaki bariz eşitsizlikler... Görüldüğü gibi en somutundan(yapılar) en olgusalına kadar insanların dönemsel geçiş yaşadığı aşikardır.
Dönemler arasındaki geçişin ana faktörleri
Geçişlerin yaşanması aslında bir mecburiyet olarak görülebilir. Böylelikle bu geçiş durumunu, Doğu Çin'de birçok ilmin gelişmesine katkıda bulunan, Sarı Irmak'ın taşmasıyla özdeşleştirebiliriz.
Doğu Çin ve Sarı Irmak
Doğu Çin topraklarında, yüzyıllardır, karların erimesiyle baharda, tabiri caizse "coşan" bu ırmak Asyalıları ve özellikle yerleşik hayata geçen Asyalıları bir hayli zorlamıştır. Bu taşkınlar büyük çaplı sel olaylarına ön ayak oluyor böylelikle tüm ekinler zarar görüyordu. Bu doğal bir olaydı şüphesiz. Ancak insan, dara düşünce kafasını bir başka çalıştırır ve yine bu vukuu buldu. Çinliler set döşeyerek, nehir yatağında doğru yerleri genişleterek ve nihayetinde yine barajlar kurarak bu olumsuz durumdan büyük ölçüde kurtulmayı ve yararlanmayı başardı. Bu yapılanlar yüzyıllarca uygulanageldi. Sarı Irmak böylelikle, başta geometri olmak üzere birçok ilmin ilerleyişine katkıda bulundu.
Verilen örneğin konuya uyarlanması
Şimdi bir bakalım, yukarıdaki örnekle konumuzun alakası ne? Çok tutarsız gibi duruyor. Ama aslında bence, bu örnek, bu konu için biçilmiş kaftan niteliğindedir.
Sarı Irmak'ın taşması depresif dönemden manik döneme geçişin ana faktörlerini simgelemektedir. Sarı Irmak'ın ilkbahar harici durgun olması depresif dönemi bunun nedenleri de döneme geçişin ana faktörleridir. Buradan hareketle şunları söyleyebiliriz:
İnsanın uzun süre içinde bulunduğu depresif dönemden çıkması için, genelde "taşkın" niteliğinde bir olay gereklidir. Böylelikle insan, durumu dengeli hale getirmek için çok çalışkan ve üretkendir, aynı Çinlilerin taşkınlara çözüm bulmak için çalıştıkları gibi.
İnsanın "bir mevsim kadar süren" ve uzun süre kendini gizleyen manik dönemden çıkışı ise "taşkın" halinin sona ermesiyle olur. Yani zorluk durumunun geçmesi gereklidir.
Bahsi geçen dönemler arası geçişlerde insan eli
Yukarıdaki örnek ve onun uyarlamasından sonra akla -bir zamanlar bende de olduğu gibi- "Peki ya geçişlerin kontrolü insanda olabilir mi?" sorusu veya "Kontrol sağlayıp hep manik dönemde nasıl kalınabilir?" sorusu geliyor olabilir. Bunun cevabını Psikoloji kitaplarından biraz zor bulabilirsiniz. Bulursanız da cevap sizi ya tatmin etmeyecek ya da hayal kırıklığına uğratacak çünkü cevap olumsuzdur.
Ancak bunun doğru olmadığına inanıyorum. İnsan güçlü bir irade ile bunu mümkün kılabilir. Aslında burada irade söz konusu değildir. Çünkü bu geçişlerde, iradenin zerrece rolü yoktur. Benim düşüncem de bununla doğru orantılı aslında. İnsan her daim manik dönemi işgal edemez ancak depresif dönemin getirilerinin bir kısmını iradesi ile bertaraf edebilir. Söylemem gerekir ki bu oldukça zordur ve yıllar alabilir. Ancak denemeye değer gibi duruyor.
Kavramların kullanımı
Bu kavramları kullanırken manik-depresif bozuklukta yer alan ifadelerden başka bir alana yöneldim. Bahsetmek istediğim konuya en fazla uyum sağlayan kelimeler ya da daha doğrusu kavramlar(manik, depresif) bu kavramlardır. Bu nedenle konu ile ilgili sorun varsa eğer "bir de böyle bakın" derim.
İnsan, bazen o kadar üretken o kadar çalışkan bir varlığa dönüşür ki bunu muhafaza etmeyi aklından geçiremez. Bunun nedeni insanın çoğu zaman istemediği durumları görmezden gelmek istemesidir. Ancak bu istenmeyen durumlar, insan onları düşündüğü an bilinçaltına atılmıştır. Bu nedenle gerçekleşmesi kaçınılmazdır.
Manik ve depresif dönem nedir?
Demin kısaca bahsettiğim konu; insanoğlunun, içinde bulunduğu, bir nevi kısır döngüsü olan manik-depresif geçişleridir. Şimdi eşleştirme yapalım:
İnsan üretken ve çalışkan ise ==> İnsan "manik" dönemindedir.
İnsan yalnızca tüketip tembellik ediyorsa ==> İnsan "depresif" dönemdedir.
Bu eşleşmelerin yapılmasıyla, tanımlamada bir eksiklik kalmadığını düşünüyorum. Yazının devamında; bu dönemlerin uzunluğuna, dönemler arası geçişlere etkili olan faktörlere ve benzeri başlık altında birkaç konuya değineceğim.
Bu dönemler ne kadar uzundur?
Elbette ki, dönemlerin uzunluğu kişilere bağlıdır yani görecelidir ve değişkendir. Ancak ortalama bir uzunluk belirlemek o kadar da zor değil diye düşünüyorum.
İnsanda manik dönem depresif döneme kıyasla daha az sürer. Zaten aksi bir durum söz konusu olsaydı, insanlık tarihi düz bir çizgi gibi ilerlerdi. Yani tarihte sürekli bir gelişim gözlenirdi. Ancak bu böyle değildir. Ayrıca bunun somut örnekleri günümüzde bulunmaktadır: Piramitler, savaşlar ve dünyada şu anda yaşayan insanlar arasındaki bariz eşitsizlikler... Görüldüğü gibi en somutundan(yapılar) en olgusalına kadar insanların dönemsel geçiş yaşadığı aşikardır.
Dönemler arasındaki geçişin ana faktörleri
Geçişlerin yaşanması aslında bir mecburiyet olarak görülebilir. Böylelikle bu geçiş durumunu, Doğu Çin'de birçok ilmin gelişmesine katkıda bulunan, Sarı Irmak'ın taşmasıyla özdeşleştirebiliriz.
Doğu Çin ve Sarı Irmak
Sarı Irmak - 2013 |
Verilen örneğin konuya uyarlanması
Şimdi bir bakalım, yukarıdaki örnekle konumuzun alakası ne? Çok tutarsız gibi duruyor. Ama aslında bence, bu örnek, bu konu için biçilmiş kaftan niteliğindedir.
Sarı Irmak'ın taşması depresif dönemden manik döneme geçişin ana faktörlerini simgelemektedir. Sarı Irmak'ın ilkbahar harici durgun olması depresif dönemi bunun nedenleri de döneme geçişin ana faktörleridir. Buradan hareketle şunları söyleyebiliriz:
İnsanın uzun süre içinde bulunduğu depresif dönemden çıkması için, genelde "taşkın" niteliğinde bir olay gereklidir. Böylelikle insan, durumu dengeli hale getirmek için çok çalışkan ve üretkendir, aynı Çinlilerin taşkınlara çözüm bulmak için çalıştıkları gibi.
İnsanın "bir mevsim kadar süren" ve uzun süre kendini gizleyen manik dönemden çıkışı ise "taşkın" halinin sona ermesiyle olur. Yani zorluk durumunun geçmesi gereklidir.
Bahsi geçen dönemler arası geçişlerde insan eli
Özgür irade(temsili) |
Ancak bunun doğru olmadığına inanıyorum. İnsan güçlü bir irade ile bunu mümkün kılabilir. Aslında burada irade söz konusu değildir. Çünkü bu geçişlerde, iradenin zerrece rolü yoktur. Benim düşüncem de bununla doğru orantılı aslında. İnsan her daim manik dönemi işgal edemez ancak depresif dönemin getirilerinin bir kısmını iradesi ile bertaraf edebilir. Söylemem gerekir ki bu oldukça zordur ve yıllar alabilir. Ancak denemeye değer gibi duruyor.
Kavramların kullanımı
Bu kavramları kullanırken manik-depresif bozuklukta yer alan ifadelerden başka bir alana yöneldim. Bahsetmek istediğim konuya en fazla uyum sağlayan kelimeler ya da daha doğrusu kavramlar(manik, depresif) bu kavramlardır. Bu nedenle konu ile ilgili sorun varsa eğer "bir de böyle bakın" derim.
-nbsas-
Yorum Gönder