Başlangıç: 2018-07-22
Her hafta güncellenmektedir.
Sözlükteki maddelerin formülü :
>
KELİME: Köken dil ::
kelimenin köken dildeki orijinal
hali ~ kelimenin köken dilde geldiği anlam/ anlamlar
>
KELİME: Köken dil
:: türediği_kelime_veya_anlam’’ ~
türediği kelimenin
köken dilde geldiği anlam/ anlamlar
>
KELİME: Köken dil
:: ilk_kelime +
ikinci_kelime = birleşik kelime
~ ilk_anlam+ ikinci_anlam =
birleşik k.
>
KELİME: Köken dil
:: kök_kelime => dönüşen_kelime... ~ kök_anlamı =>
dönüşen_kelimenin_anlamı
>
KELİME: Köken dil
:: +tekil kelime+ // burada KELİME, artıların
arasındaki kelimenin çoğuludur
>
KELİME: Köken dil ~ kelimenin köken dilde geldiği anlam/ anlamlar = açıklama
>
Köken bilimi
veya etimoloji
(Antik Yunan dili ἡ ἐτυμολογία
- hē etymología), bir dildeki sözcüklerin kökenlerini ve bunun
bir gereği olarak o dilin diğer dillerle ve o dili konuşan
toplulukların geçmişten bugüne diğer topluluklarla olan kültürel
ilişkilerini araştırır. Bir başka tabirle köken bilimi, bir
kelimenin ya da dildeki benzer bir kullanımın gelişme sürecinin
ilk ortaya çıkışından itibaren izlenmesi, hangi dillerde ne
şekilde yayıldığının tespit ederek parça ya da bileşenlerinin
analiz edilmesi bilimidir.
-
Etimoloji kelimesi de asıl, hakiki,
gerçek anlamındaki ὁ
ἔτυμος (ho étymos) ile söz,
kelime anlamındaki λόγος / lógos kelimelerinin birleşmesi ile
oluşmuştur. Eskiden kullanılan ve Arapça kökenli olan ismi ise
iştikak ilmidir.
-
Köken bilimi uzmanlarına etimolog,
köken bilimci
veya iştikakçı
denir.
-
Ayrıca, etimologlar hakkında doğrudan bilgi edinilemeyecek ölü
diller hakkında, kalıntı ve bulguları takip ederek çeşitli
sonuçlar çıkartırlar. İlgili dillerdeki kelimeleri
karşılaştırarak ortak ana dil hakkında daha fazla bilgi elde
edilebilir. Bir sözcüğün en eski, kaynak şekline etymon
(τὸ ἔτυμον) denmektedir.
1 > REKLAM: Fransızca :: réclame ~ tanıtma, kitap sayfalarının altına yazılıp, karşı ki sayfanın başladığı sözcük
2 >
AJANS: Sanskritçe :: ajati’’ ~ kendi kendine devinen,
iş gören
3 >
TEŞEBBÜS: Arapça ::
şebs’’ ~ yapışkan
4 > MARKA: İtalyanca :: marca ~ belirti, im
4 > MARKA: İtalyanca :: marca ~ belirti, im
5 > MAMÜL: Arapça ::
amel’’ => mamul ~ iş => işlenmiş, yapılmış, îmal
edilmiş
6 > KAMPANYA: İtalyanca :: Campagna ~ düzlük, tarla, savaşa çıkma
7 > MÜŞTERİ: Arapça :: şira’’ ~ satın alma
6 > KAMPANYA: İtalyanca :: Campagna ~ düzlük, tarla, savaşa çıkma
7 > MÜŞTERİ: Arapça :: şira’’ ~ satın alma
8 >
RAKİP: Arapça :: rükub ~ yarışma
9 >
PİYASA: İtalyanca :: piazza ~ alan, alışveriş
yeri
10>
PAZAR: Farsça :: bazar ~ yiyecek satış yeri
11> OFİS: Latince :: officium” ~ iş, görev, ödev
11> OFİS: Latince :: officium” ~ iş, görev, ödev
12>
ATÖLYE: Fransızca :: atelier ~ işyeri, işlik
13>
FABRİKA: Latince
:: faber’’ => fabricca
~ iş yapmak =>
işyeri.
14> RAPOR: Fransızca :: rapport ~ geriye götürme, yerine getirme
15> MÜDÜR ve İDÂRE: Arapça :: devr ~ dönmek, döndürmek
14> RAPOR: Fransızca :: rapport ~ geriye götürme, yerine getirme
15> MÜDÜR ve İDÂRE: Arapça :: devr ~ dönmek, döndürmek
16>
ÂMİR ve MÊMUR: Arapça
:: emr’’ ~ buyruk
17> ASİSTAN: Latince :: assistare’’ ~ yanında olma, yakınında durma
18> PERÂKENDE: Farsça :: pirakende ~ dağıtmak
19> BAKKAL: Arapça :: bakl’’ ~ yemeklik yeşil bitkiler
20> BÜFE: Fransızca :: buffet ~ sofra takımları dolabı
17> ASİSTAN: Latince :: assistare’’ ~ yanında olma, yakınında durma
18> PERÂKENDE: Farsça :: pirakende ~ dağıtmak
19> BAKKAL: Arapça :: bakl’’ ~ yemeklik yeşil bitkiler
20> BÜFE: Fransızca :: buffet ~ sofra takımları dolabı
21>
DÜKKAN: Farsça :: dükan ~ öteberinin üstüste yığıldığı
yer
22>
BAYÎ: Arapça :: bey’ ~ satış
23> İŞPORTA: Latince :: sporta’’ ~ sepet
23> İŞPORTA: Latince :: sporta’’ ~ sepet
24>
ESNAF: Arapça :: +sınıf+
25> MESLEK: Arapça :: süluk’’ ~ benimsenen yol.
26> ÜCRET: Arapça :: ecr’’ ~ bir işin karşılığı
25> MESLEK: Arapça :: süluk’’ ~ benimsenen yol.
26> ÜCRET: Arapça :: ecr’’ ~ bir işin karşılığı
27> MAAŞ: Arapça :: ayş’’
~ geçim, dirlik
28> İSTİFA: Arapça :: afv’’ ~ bir neden gösterip ayrılma
28> İSTİFA: Arapça :: afv’’ ~ bir neden gösterip ayrılma
29>
İFLAS: Arapça :: fülüs’’ ~ ufak para, ufak
paralarını da tüketme
30> GREV: Fransızca :: Paris’ de işsizlerin toplandığı “Place de Gréve” meydanı
30> GREV: Fransızca :: Paris’ de işsizlerin toplandığı “Place de Gréve” meydanı
31>
PARA: Farsça ::
pare ~ parça
32>
NAKİT: Arapça
:: nakd ~ para, akçe
33>
PEŞİN: Farsça :: pişin ~ önceden.
34> VÂDE: Arapça :: va’d ~ süre tanıma, zaman belirleme
34> VÂDE: Arapça :: va’d ~ süre tanıma, zaman belirleme
35>
FÂİZ: Arapça :: fevz’’
~ bolluk, suyun taşması
36>
SENET: Arapça :: sened ~ dayanak, belge
37> KÂR: Farsça :: kâr ~ iş, güç, çalışma, emek
38> BORSA: İtalyanca :: borsa ~ para kesesi
39> BANKA: İtalyanca :: banco ~ sıra, dizi
37> KÂR: Farsça :: kâr ~ iş, güç, çalışma, emek
38> BORSA: İtalyanca :: borsa ~ para kesesi
39> BANKA: İtalyanca :: banco ~ sıra, dizi
40>
VEZNE: Arapça :: vezn ~
ölçü, ölçme, tartma
41> EKONOMİ: Yunanca :: oikia + nomos = oiknomia ~ ev + kural, düzen = ev geçindirme
41> EKONOMİ: Yunanca :: oikia + nomos = oiknomia ~ ev + kural, düzen = ev geçindirme
42> İKTİSAT: Arapça
:: kasd’’ ~ tasarlama, kurma
43> TİCARET: Arapça :: tecr’’ ~ alışveriş
43> TİCARET: Arapça :: tecr’’ ~ alışveriş
44>
TÜCCAR: Arapça :: tâcir’’
~ ticaret yapan
45> KRAUT: Almanca ~ yeşillik, ot = Krautsalat, yani "lahana salatası"nın bir nevi kısaltması olan bu kelime 2.Dünya savaşında Alman birliklerini aşağılayıcı bağlamda kullanıldığından Almanlarca pek sevilmez.
46>
46>