Gelecek herkes için belirsiz,
geçmiş ise çoktan geride kaldı. Peki, biz şuanda mahsur mu kaldık?
Şuan, yaşadığımız içinde
bulunduğumuz zaman dilimi. Bu zaman diliminde yaşarken herkesin zaman birimi
ortak. Saniyeler, dakikalar, saatler… O zaman neden herkes aynı zamanı
yaşamıyor? Çünkü zaman farklı hızlarda akar.
Zamanın farklı hızlarda akmasının
iki sebebi var:
Birincisi Hız, Kütle çekimi yani Fizik
Einstein’ın İzafiyet Teorisi’nin
bir sonucu Zamanda Görelilik. Buna göre eğer çok hızlı
bir şekilde seyahat ederseniz veya yerçekimi dünyadan daha güçlü olan bir başka
gezegene yerleşirseniz, zaman sizin için diğer insanlara göre daha yavaş akmaya
başlar.
Yalnızca
kolunuzdaki saat değil, size ve çevrenize ait olan her şey yavaşlayacak.
İlginçtir ki, siz bunu fark etmeyeceksiniz çünkü beyninizde düşünce üreten
nöro-sinaptik hücreler de daha yavaş bir hızla çalışacak. Yani, zamanın sizin
için yavaşlaması sizin tarafınızdan hiçbir şekilde farkedilmeyecek fakat sizi
gözlemleyen herkes tarafından farkedilecek. Bu durum bizi ünlü İkizler
Paradoksu'na götürüyor:
İkizlerimiz Cihan ve Necip 19
yaşındalar
Cihan
ve Necip aynı günde doğdular ve şu anda aynı yaştalar. Bugüne kadar zamanları
hep aynı hızda ilerledi ve aynı hızda yaşlandılar.
Cihan
bir gün uzaya gitmek istesin ve kendine ışık hızının %90’ı bir hızda seyahat
edebilen bir uzay mekiği yapıp uzayda yolculuk yapmaya başlasın.
Necip
ise Dünya da kalıp kariyerine odaklanmayı tercih etsin.
Cihan kendi saatiyle 5 yıl seyahat ettikten
sonra geri dönsün.
Cihan dünyaya geri döndüğünde iki kardeşin
yaşlanma durumunda bir farklılık gözlemlenebilecek mi? Yanıt:
Evet.
Uzaya gönderdiğimiz Cihan’ın saati
dünya saatinin yalnızca %44'ü hızında işlemiş olacaktır. Yani dünyada geçen her
100 saniyede Cihan için yalnızca 44 saniye geçmiş olacak. Sonuç olarak Cihan,
ikiz kardeşi Necip'e göre daha az yaşlanmış olacak.
Einstein’ın İzafiyet Teorisine
göre zaman farklı hızlarda akabilir. Hatta bu sayede zamanda yolculuk dahi
yapılabilir.
Birde olayı karadelikler ve onların
kütle çekimleri bakımından incelemek gerekir.
İnterstaller filmini
izlemişsinizdir. Filmdeki kahramanlarımız bir solucan deliğini kullanarak
Dünya’dan çok uzak mesafelere gitmeyi başarıyorlardı. “Gargantua” isimli bir karadeliğe ulaşan kahramanlarımız bu
karadeliğin yörüngesinde bir yıldızın yörüngesindeymişçesine duran bir gezegene
iniş yapıyorlardı. Bu gezegende geçirilen 1 saat Dünya saatiyle 7 yıla denk
geliyordu. Bu zaman farkı filmin abartması. Ama gerçekten de bir karadeliğin
yörüngesinde sabit kalmayı başarabilirseniz – Gerçekten çok zor bir iş olsa da,
İmkansız hiçbir şey yoktur. – sizin için zaman daha yavaş akmaya başlar.
Zamanın farklı hızlarda akmasının iki sebebi var demiştik, İkincisi: Beyin
Beynimiz bizim algılarımızı değiştirebilir. Sürekli şunu söylüyoruz:
Bazen zaman su gibi akarken bazen de geçmek bilmiyor. Bunun en büyük sebebi beyninizde düşünce üreten nöro-sinaptik hücrelerin çalışma
hızlarının farklılık göstermesi. Beyinde iletim görevi gören bu hücreler hızlı
çalıştığında zaman daha yavaş, yavaş çalıştığında ise zaman sizin için daha
hızlı akıyor. İşin tuhaf yanı bu hücrelerin çalışma hızını içinde bulunduğunuz
durum ve ruh haliniz kolaylıkla etkileyebiliyor.
Eğer kendi zamanınızı kendininiz
ayarlamak isterseniz size tavsiyem;
Daha önce yapmadığınız yeni şeyler yapın.
Çünkü daha önce yapmadığın bir şeyi yaparken, beynin o şeyle ilgili daha
fazla bilgi toplamaya odaklanıyor. Dolayısıyla o deneyimle ilgili daha fazla
hatıra oluşturuyor. Daha fazla hatıra sanki daha uzun zaman geçirmişsiniz gibi
hissettiriyor
Eğer daha çok hatıra toplarsanız herhangi bir zaman aralığı daha uzun
hissedilir. Hatırası güçlü deneyimler
zamanı genişletir. Etrafınızda olan olaylardan kopuksanız onlarla ilgili
hatıra oluşturamazsınız.
Duygular hafıza için yapıştırıcı gibidir. Yarın Ne Zaman Dünde kaldı dememek için daha fazla hatıra topla…
Yarın
Ne Zaman Dünde Kaldı
Yorum Gönder