![]() |
* |
Bu etkinlikler mekan bakımından birbirinden farklılar. Ancak bu farklılık Dünya üzerinde geçerli. Öyle ki üst mekan olarak bu etkinlikler hep Dünya'da gerçekleşti. Dünya'da yani evrenin bir zerresinde.
Bu yazıda "yakın geçmişin" evren algısından ve günümüz evren tasvirinden bahsedeceğim.
İÖ 500 - İS 700 arası evren tasviri
Bu aralıkta insanlar için ulaşım gerçekten zahmetli ve ciddi bir işti. Değil şehirden şehire, köyden köye gitmek dahi çekinilen bir davranıştı ve teferruatlı bir hazırlık gerektirirdi.
Binek hayvanlar bu ve bunun gibi dönemlere damgasını vuran seyahat aracıydı. Deve, at, eşek uzunu kısa ediyordu.
Hava durumu tarım ve hayvancılıktaki faaliyetleri etkilediği gibi ulaşımı da bir o kadar etkiliyordu. Öyle ki birer canlı olan binek hayvanları için de yolculuk çekilmez bir hal alırdı.
![]() |
"Dünya düzdür" iddiası |
![]() |
Batlamyus'un Geometrik Merkezli Modeli |
700-1400 arası evren tasviri
Hem dini metinlerin değerlendirilmesi hem de bilimsel düşüncenin birçok kaynaktan desteklenmesi bu döneme ışık tutmuştur.
Her devirde olduğu gibi manalı zenginlikle beraber gelen ilmi tecessüs bu devirde de kendini göstermiştir. İslam'ın Altın Çağı olarak anılan devri de barındıran bu aralıkta hem bilim insanları hem de seyyahlar dünyayı teoride ve kısmen de pratikte "küçülttüler".
Kimi elçilik görevi için (Marco Polo) kimi öğrenim için (Muhyiddin İbni Arabi) kimi de çeşitli seyahat amaçlarıyla (Muhammed İbni Batuta) Dünya'yı gezen seyyahlar pratikte çok hatrı sayılır işler çıkarmışlardır.
Algoritma (el Harezmi), cebir (el Harezmi), kimya (Cabir bin Hayyan), biyoloji, tıp ve hukuk (İmam-ı Azam, İmam Ebu Yusuf...) açısından çok yönlü gelişmeler kaydedilmiş bunların her biri dünyayı ve evreni anlamlandırmada birer vasıta olmuştur. Buna ek olarak bu gelişmeler güçlü bir temel teşkil etmiştir.
1400-1750 arası evren tasviri
Ortaçağ Kilise'sinin, Dünya'nın düzlüğü tezine nispet yapar gibi ve geçen devirdeki "ilmi" teorilerin pratikte işlerlik kazanması adına bu devirde muhteşem bir çaba gösterilmiştir.
Ticaret temelli yolculukların (Ferdinand Macellan, Christopher Columbus) ve keşif gezilerinin yanında Rönesans hareketleri bahsi geçen tezleri bir bir kanıtlamış ve geliştirmiştir.
![]() |
Piri Reis'in Dünya Haritası |
1750-1915 arası evren tasviri
Buharlı makineler, sanayi çarkları, "ilkel" elektronik aletler, bilinen tarihe göre, insanlığa sınırları hiç olmadığı kadar zorlama imkanı veren ilk unsurlardı. Buna binaen ulaşım da kendine heyecan verici yeni bir rota çizmeye başlamıştı.
Başta buharlı trenler, sonrasında devasa buharlı gemiler ve en sonunda "ilkel" otomobiller ulaşım fikrini oldukça değiştirdi. Denizaşırı şehirler, onlarca- yüzlerce kilometrelik uzaklıktaki ülkeler artık "katedilmesi çok daha mümkün güzergahlar" üzerindeydi.
Elbette herkes bu imkanlara tam anlamıyla sahip değildi. Buharlı trenler çoğu zaman yük taşımada ve buharlı gemiler de ilk zamanları bir savaş ünitesi olmaktan başka bir şey değildi. Yine bu devir içinde bu araçlar gitgide sivilleşti ve otomobilin icadıyla bu sivilleşme taçlandı.
Biraz daha küçülen bu dünyada, bilinen tarihin en kanlı hakimiyet savaşları yaşanmaya başlandı. Yani bu küçük dünya o kadar da göz ardı edilecek bir arazi değildi.
ş![]() |
4B evrenden kesit |
1915-Günümüz
Bu devir, teorilerin yoğun bir şekilde pratiğe dökülebildiği bir devirdir. Bunun yanında, teorideki gelişim durmamıştır. Eski hızında olmasa da teori hala inkişaf halinde. Bu devre damga vuran teori ise Big Bang(Büyük Patlama)dir.
Dünya'nın dışına yoğun bir şekilde uydu gönderilmesi, uzay istasyonları kurulması şeklinde devam eden keşifler, bu zamana kadar ortaya atılmış tezleri bir yandan çürütürken bir yandan da kanıtlıyor.
![]() |
Falcon 9'un inişi |
Ancak her ne kadar kalkış yaptıktan sonra parçalanmadan iniş yapabilen uzay gemileri yapılmaya başlandıysa da hız konusunda hala yetersiz konumdayız. Öyle ki bu seyahatler, bu teknoloji düzeyi ile yıllar alıyor.
Bunun için Einstein'ın ve Hawking'in çalışmalarına dayanarak bir gemi inşa edilmeye çalışılıyor. Bu gemi, çok kısaca, uzay zamanda açtığı solucan deliğinden yararlanan kendi "ışınlanma" düzeneğine sahip bir gemi: WARP
Son birkaç söz
Bahsettiğim aralıklara göre; "eskiden" bir köyden diğer köye gitmek zor veya zahmetli bir hareketken şu aralar gezegenler arası seyahatten konuşmaya başladık. Bundan sonraki birkaç adımı tahmin edebiliriz belki ancak bu tahminlerin de şu an için bir sınırı mevcut.
Yazının başında bulunan görselin ne olduğunu biliyor musunuz? Bu görsel aslında bir harita, evrenin bir kısmının haritası. Her bir nokta bir galaksi demek. Renklendirmeler galaksilerin, Dünya'ya uzaklığıyla alakalı: sarı->en yakın, mor->en uzak. 6 milyar ışık yılı genişliğinde ve 4,5 milyar ışık yılı yüksekliğinde bir harita, tam 48,741 galaksi.**
2016'da yayınlanan bu harita şu sıralar elimizdeki en büyük harita. Çağlardır yaptığımız şey de bu aslında: harita çıkarmak. Hep daha büyük bir haritaya ulaşmak gayesindeyiz.
Bir gün bu haritanın sınırına dayanmamız muhtemel. Yalnız bu sınırın varlığının nedeni, büyük haritalardan daha önemli. Biz bunu, ancak sınıra vardığımızda tam manasıyla kavrayacağız, kavramak zorunda kalacağız.
-nbsas-
** http://www.sdss.org/press-releases/astronomers-map-a-record-breaking-1-2-million-galaxies-to-study-the-properties-of-dark-energy/
Yorum Gönder